4.01.2010

Kuran'daki mucize iddiaları üzerine

Mucize iddialarının incelendiği yeni bir site kuruldu: MucizeYalanları.com. Sitenin amacı şöyle açıklanıyor:
‘Din’in son yıllarda kârlı bir kazanç kapısı haline gelmesi yayın ve internet dünyasında birçok ‘mucize keşifçisi’ yarattı ve keşfedilen bu mucizeler inanç dünyasının belirleyicisi olmaya başladı.

Halkın inançlarını basit ve sahtekârca sömürmeyi amaç edinen bu mucize kaşifleri, tüm yaşamsal riskleri raiting uğruna göze almaktan çekinmeyen medya aracılığıyla toplumda saygın yerler edinmekte gecikmedi. “Tüm bilimsel keşiflerin -bir biçimde- dinin temel kaynaklarında çağlar öncesinden haber verildiği” iddiasını taşıyan bu mucizeler, direkt ve dolaylı birçok farklı sonuca yol açmakta, insanlığın ortak kazanımlarından olan seküler ve rasyonel bakış açısı karşısında ideolojik bir duruşun kitlesel zeminini sağlamlaştırmakta…

Bu gelişme -aynı zamanda- “halkın inancından egemenin dinine dönüşen İslam’ı” geniş yığınları yönetmenin en elverişli araçlarından birisi haline getirmekte…

Geçmiş müfessirlerin yorumlarına gidilir, buralardan bir ipucu elde edilmezse son çare olarak Arap dilinin sentaks ve etimolojisine başvurulur. Arapça’nın esnekliği ve bir zamanlar bir medeniyetin taşıyıcısı olması bu yorumlardaki her bir sözcüğe farklı anlamlar yükleme imkânı vermektedir. Yorumcu, dilin bu özelliklerini istismar ederek daha önce kafasına koyduğu anlamı bir şekilde buluverir. Bu yeni anlamın özde nassların esas vermek istediği mesajla bir ilgisi olmayabilir. Ancak böyle bir anlama da işaret ettiği, yorumcu tarafından, kutsal kitabın ilahi yapısının bir kanıtı biçiminde takdim edilir. Bu yaklaşım günümüze kadar birçok İslam düşünürü tarafından benimsenmiştir. Bazen bunlara ‘reformcu’ lakabı verilir. İran’da Abdulkerim Suruş ile Türkiye’de Yaşar Nuri Öztürk bu ekolün halihazırdaki temsilcileridir.

Prof. Dr. Yasin Ceylan’ın “İslam Ve Diğer Herşey” makalesindeki tespitlere katılmamak mümkün değil. Ne var ki Adnan Oktar, Ömer Çelakıl ve Edip Yüksel gibi kâşiflere her geçen gün yeni isimler eklenmekte..

Peki gerçekte kutsal kitaplar mucizeler içerir mi ya da iddia edilen mucizelerin gerçeklikle ne kadar ilgisi var?

Bizler Turan Dursun Sitesi olarak mucize iddialarını aklın-bilimin ışığında mercek altına almaya çalışacağız. Yöntem olarak ikili bakış açısı yeğleyeceğiz: Birincisi mucize iddialarının dayanağı olan konuların İslami bakışla eleştirilmesi (ki bunun amacı Arapça’nın tercüme yoluyla çarpıtılmasına ve istenilen anlamların yüklenmesine dikkat çekmek olacaktır), ikinci yaklaşımımız ise mucize iddialarının tarihsel bir perspektifle bilim ışığında incelenmesidir.

Öncelikle mucize iddialarının ‘etkileyici’ olanlarını mercek altına alacağız. Vaktimiz ve imkânlarımız elverdiğince yeni mucizelere de yer vererek gerçekleri gün ışığına çıkarmayı düşünüyoruz. Bu anlamda da okuyucularımızın aktif katılımını ve eleştirilerini bekliyor olacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder